Vajinismus''un Cinsel Organların Yapıs
ıyla Bir İlgisi Var mı?
Vajinusmus, genital organların anatomik yapısından ilişkisiz bir şekilde
ortaya çıkar. Benim vajinam dar bu yüzden ilişkiye giremiyorum. '' diye bir
kavram yoktur; vajina oldukça esnek bir yapıdır ve doğumda bir çocuğun
başını çıkaracak kadar genişleyebilir. Vajina ilişki sırasında penisin
büyüklüğü ya da küçüklüğüne göre kendini hazırlar.
Cinsel birleşmenin durumuna bağlı olarak dışa en yakın kısmı oldukça
gevşeyebilir.genişleyebilir. Vajina ilişki sırasında penisin büyüklüğü ya da küçüklüğüne göre kendini hazırlar.
Cinsel birleşmenin durumuna bağlı olarak dışa en yakın kısmı oldukça
gevşeyebilir.
18 Aralık 2007 Salı
Rahim Ağzı Siğilleri Nasıl Tedavi Edilir ? - Kondilom
Cinsel yolla bulaşan hastalıkların tedavisinde temel amaçlar enfeksiyonun ve ona neden olan mikrobik ajanın or
tadan kaldırılması, şikâyete neden olan bulguların giderilmesi, uzun dönem etkilerinin engellenmesi ve bulaşmanın durdurulmasıdır.
Oysa HPV söz konusu olduğunda bu amaçların tümüne birden ulaşabilmek olanaksızdır. Çünkü bir kez vücuda giren HPV büyük olasılıkla ömür boyu o insanla birlikte kalır.
HPV ve genital siğil tedavisinde birçok değişik yöntem denenmiştir. Günümüzde en çok uygulanan yöntem siğillerin yakılması, dondurulması ya da cerrahi olarak çıkartılmasıdır. Ancak bu yöntemler hem kısmen ağrılı hem de tekrarlama oranı yüksektir. Bu oran zaman zaman yüzde 90''lara kadar çıkabilir. Hastalığın bu tekrarlayıcı özelliği kişide ciddi psikolojik sorunlara neden olabilir.
Bunlar dışında hücre bölünmesini etkileyen ajanlar, antiviral ajanlar ve kimyasal yıkıma neden olan ajanlar gibi ilaçlar da tedavide kullanılmaktadır. Bu tedavi seçeneklerinin hiçbirinin diğerine belirgin bir üstünlüğü gösterilememiştir.
İlaçlar ile yakma, dondurma ya da cerrahi çıkartılma karşılaştırıldığında ilaçların dezavantajları daha fazladır. Hem uygulanmaları zor ve zahmetlidir hem de istenmeyen etki oraya çıkma olasılığı yüksektir.
RAHİM AĞZI SİĞİLLERİNİN KREM İLE NASIL TEDAVİ EDİLİR?
Son zamanlarda giderek popülerite kazanan yeni bir tedavi alternatifi de bağışıklık sistemini uyaran bir kremdir. Hastaların kendisi tarafından belirli aralıklarla uygulanan bu krem bağışıklık sistemi düzenleyiciler olarak adlandırılan bir ilaç sınıfına dahildir.
Ancak bu kremin insanlarda dış genital bölgede görülen siğillerin ortadan kaldırılmasında gösterdiği etkinin mekanizması tam olarak bilinmemektedir. İlacın bağışıklık sisteminde bazı maddelerin üretimini arttırarak virüslerin neden olduğu lezyonları gerilettiği düşünülmektedir.
Siğillerin hepsi kayboluncaya kadar ya da en fazla 16 hafta uygulanan bu tedavi sonucu genital siğil olan kadınların yüzde 72''sinde tedavi sağlanmaktadır. Erkekler ile kıyaslandığında ilacın etkinliği kadınlarda daha fazladır.
Uzun süredir var olan ve büyük siğillerin varlığında tedavinin başarısı düşmektedir
tadan kaldırılması, şikâyete neden olan bulguların giderilmesi, uzun dönem etkilerinin engellenmesi ve bulaşmanın durdurulmasıdır.
Oysa HPV söz konusu olduğunda bu amaçların tümüne birden ulaşabilmek olanaksızdır. Çünkü bir kez vücuda giren HPV büyük olasılıkla ömür boyu o insanla birlikte kalır.
HPV ve genital siğil tedavisinde birçok değişik yöntem denenmiştir. Günümüzde en çok uygulanan yöntem siğillerin yakılması, dondurulması ya da cerrahi olarak çıkartılmasıdır. Ancak bu yöntemler hem kısmen ağrılı hem de tekrarlama oranı yüksektir. Bu oran zaman zaman yüzde 90''lara kadar çıkabilir. Hastalığın bu tekrarlayıcı özelliği kişide ciddi psikolojik sorunlara neden olabilir.
Bunlar dışında hücre bölünmesini etkileyen ajanlar, antiviral ajanlar ve kimyasal yıkıma neden olan ajanlar gibi ilaçlar da tedavide kullanılmaktadır. Bu tedavi seçeneklerinin hiçbirinin diğerine belirgin bir üstünlüğü gösterilememiştir.
İlaçlar ile yakma, dondurma ya da cerrahi çıkartılma karşılaştırıldığında ilaçların dezavantajları daha fazladır. Hem uygulanmaları zor ve zahmetlidir hem de istenmeyen etki oraya çıkma olasılığı yüksektir.
RAHİM AĞZI SİĞİLLERİNİN KREM İLE NASIL TEDAVİ EDİLİR?
Son zamanlarda giderek popülerite kazanan yeni bir tedavi alternatifi de bağışıklık sistemini uyaran bir kremdir. Hastaların kendisi tarafından belirli aralıklarla uygulanan bu krem bağışıklık sistemi düzenleyiciler olarak adlandırılan bir ilaç sınıfına dahildir.
Ancak bu kremin insanlarda dış genital bölgede görülen siğillerin ortadan kaldırılmasında gösterdiği etkinin mekanizması tam olarak bilinmemektedir. İlacın bağışıklık sisteminde bazı maddelerin üretimini arttırarak virüslerin neden olduğu lezyonları gerilettiği düşünülmektedir.
Siğillerin hepsi kayboluncaya kadar ya da en fazla 16 hafta uygulanan bu tedavi sonucu genital siğil olan kadınların yüzde 72''sinde tedavi sağlanmaktadır. Erkekler ile kıyaslandığında ilacın etkinliği kadınlarda daha fazladır.
Uzun süredir var olan ve büyük siğillerin varlığında tedavinin başarısı düşmektedir
Gebelikte Hamilelikte Orgazm
* Anne adayı hamilelikte orgazm olamaz diye bir şey var mı?
Böyle birşey yoktur. Aksine önceden sağlıklı bir cinsel yaşamı olan kadınlar gebelik döneminde cinselliklerini aynen yaşamaya devam edebilirler. Hatta genital organlara giden kan akımının gebelikte artması çoğu kadının orgazmı bu dönemde daha da güçlü
yaşamasını sağlayabilir.
* Anne adayı hamilelik döneminde nasıl kolay orgazm olabilir?
Kadın orgazmı karmaşık bir olgudur ve orgazm olmak için kadının ruhsal dünyasının sağlıklı olması, kaygı ve endişeden uzak olması çok önemlidir. Doktorundan bebeğinin sağlıklı olduğu bilgisini alan kadın çoğu durumda mutludur ve bu durum cinsel yaşamına olumlu olarak yansır. Yine eşinden gebelik döneminde pozitif enerji alan kadın gebelik döneminde cinselliğini eşiyle birlikte yaşamaya devam edebilir.
* Kolay orgazm için anne adayına önerilebilecek pozisyonlar var mıdır? Varsa bunları anlatabilir misiniz?
Her kadının uyarılmasının en kolay olduğu pozisyon farklıdır. Çoğu kadın erkeğin üstte olduğu pozisyonda veya kendisinin üstte olduğu pozisyonda daha kolay uyarılır. Gebelikte büyüyen rahim bazı pozisyonların uygulanmasını zor ve hatta sakıncalı hale getirebilir. Bebeğin (yani rahimin) hiçbir şekilde baskıya uğramayacağı ve kadının en iyi uyarılabildiği pozisyonu çiftler beraberce keşfedebilirler.
* Orgazmın bebeğe zararı var mıdır? Örneğin rahim kasılmaları…
Normal bir cinsel ilişki esnasında ve özellikle orgazm oluştuğunda rahimde kısa süreli kasılmalar meydana gelir. Bu kasılmalar gebe olmayan ya da gebeliğin ilk aylarında olan kadın tarafından genellikle hissedilmezler. Ancak rahimin büyümesiyle özellikle ikinci trimesterden (ikinci üç aylık dönemden) itibaren bu kasılmalar anne adayı tarafından belirgin bir şekilde hissedilir.
Bu rahim kasılmaları esnasında bebeğin hareketleri geçici olarak azalır. Normal seyreden bir gebelikte bu kasılmaların bebeğe herhangi bir zararı sözkonusu değildir. Kasılmalar bittikten kısa bir süre sonra genellikle bebek hareketleri artmış bir şekilde yeniden başlar. Bu konuda tecrübesi ya da bilgisi olmayan anne adayında kasılmalar ve bebek hareketlerinin azalması endişe kaynağı olabilir.
* Kimi kadınların hamilelik döneminde, seks yapma arzunun arttığı söyleniyor? Doğru mu? Neden?
Kadınların cinsel yaşamları onların ruh dünaysıyla yakından ilgilidir. Genel olarak söylemek gerekirse özellikle ilk trimesterde kadının gebeliğe adaptasyon sürecinde cinsellik dürtüsü yani libido azalır, ancak gebeliğe adaptasyon gerçekleştiğinde bazen artmış olarak geri döner. Libido artışını bir yandan kadının gebeliğe bakış açısının olumlu olmasının onda yarattığı olumlu ruhsal değişikliklere, öte yandan genital bölgedeki kanlanmanın artmasıyla açıklayabiliriz.
* "Hamilelikte seksin özel bir olay olmasında, hormonların da büyük rolü var. Vajina girişinde kan dolaşımı hızlanır ve o bölge yumuşayarak penisin girişini kolaylaştırır. Birçok hamile kadında klitoris büyür ve uyarılma daha çabuk gerçekleşir.” Bu doğru mu? Doğruysa biraz daha açıklayarak anlatır mısınız?
Kadın orgazmı çoğu kadında klitorisin uyarılmasıyla gerçekleşir. Gerçekten de gebelik başlar başlamaz genital bölgedeki tüm organlarda ve böylece klitoriste kanlanma oldukça artar. Cinsel eylemin başlamasıyla genital bölgenin kayganlaşmasını sağlayan Bartholin bezi ve diğer salgı bezleri de bu kanlanma artışının etkisiyle daha iyi çalışırlar. Bu da cinselliğin iyi yaşanmasına çok önemli katkılarda bulunur.
* “Yapılan araştırmalarda, hamilelik öncesinde (özellikle ilk hamilelik öncesinde) hiç orgazm olmamış bazı kadınların hamilelik sırasında ilk kez orgazm oldukları ortaya çıkmıştır.” Doğru mu? Bunun nedeni nedir?
Bu konuyla ilgili yapılmış çok az çalışma olmsıyla birlikte sonuç oldukça mantıklı. Yine yukarıda anlatacaklarımıza dönecek olursak kadın genital sisteminde cinselliğe etki eden faktörlerin (klitorise giden kanın artması, salgı bezlerinin daha iyi çalışması gibi) olumlu yönde gelişmesi hiç orgazm yaşamamış bir kadının bile orgazm yaşamasını sağlayabilir.
Burada hemen belirtilmesi gereken noktalardan biri erkeğin tutumunun kadın cinselliğine ve orgazmına katkısı. Erkeğin orgazm olması bazen saniyelerde bile gerçekleşebilirken kadının uyarılması ve orgazm olması bazen çok uzun sürebilir. Çoğu erkeğin bu süreyi beklemekte isteksiz olması kadının genel olarak orgazm yaşayamamasının bir nedeni. Gebelikte bu olumlu etkenler kadının orgazm olma süresini de kısalttıklarından kadının daha kolay orgazm olmasına katkıda bulunabilir.
* Orgazm, hangi durumlarda doğum sancısını başlatabilir? Böyle bir durumda ne yapmak gerekir?
Orgazm rahimde kısa süreli kasılmalara neden olabilmektedir. Miyadına ulaşmamış bir rahimde bu kasılmaların doğum sancısına ulaşma olasılığı düşük. Öte yandan erkek orgazmıyla birlikte vajinaya boşalan meninin içinde bulunan prostaglandin adlı maddeler rahimğzının olgunlaşmasına ve kasılmalara duyarlı hale gelmesine neden olabilmektedir. Bu iki faktör miyadına gelmiş bir gebelikte beraberce etki ederek zaten yakında başlayacak olan doğumu tetikleyebilir ve çoğu durumda da öyle olmaktadır.
Bizim cinsel yaşamı bazı durumlarda kısıtlamamızın nedeni işte bu. Çoğul gebelik taşıyan, erken doğum riski yüksek olan, kanaması olan, suyu gelmiş olan anne adaylarında bu iki mekanizma (kadın orgazmının rahimde kasılma yaratması ve erkek orgazmıyla birlikte meniden vajinaya geçen prostaglandin maddeleri) doğum eyleminin başlamasına neden olabilmektedir.
*Ve tabii ki sizin “Bu konuda özellikle belirtilmesi gerekir” dediğiniz diğer noktalar…
Kadınların cinsel yaşamı oldukça karmaşıktır. Anne adaylarının bir kısmı gebelik döneminde kendilerinde ortaya çıkan değişiklikleri (kilo alma, çatlaklar, şişlikler) onların güzelliklerine vurulmuş bir darbe olarak kabul etmektedirler. Eşlerinin tutumu da bu yanlış inancı güçlendirebilmektedir. Öncelikle kabul edilmesi gereken doğum sonrası herşeyin değişeceğidir.
Anne olmak gibi muazzam bir ödülün bir bedeli vardır. Bu bedel anne adayının uygun kilo alması, çatlak önleme stratejilerini uygulaması gibiönlemlerle azaltılabilir, ancak bazı kalıcı değişiklikler mutlaka olacaktır. Eşlerin olumlu tutumu anne adayının bu dönemi mutlu geçirmesine önemli katkılarda bulunacaktır
Böyle birşey yoktur. Aksine önceden sağlıklı bir cinsel yaşamı olan kadınlar gebelik döneminde cinselliklerini aynen yaşamaya devam edebilirler. Hatta genital organlara giden kan akımının gebelikte artması çoğu kadının orgazmı bu dönemde daha da güçlü
yaşamasını sağlayabilir.
* Anne adayı hamilelik döneminde nasıl kolay orgazm olabilir?
Kadın orgazmı karmaşık bir olgudur ve orgazm olmak için kadının ruhsal dünyasının sağlıklı olması, kaygı ve endişeden uzak olması çok önemlidir. Doktorundan bebeğinin sağlıklı olduğu bilgisini alan kadın çoğu durumda mutludur ve bu durum cinsel yaşamına olumlu olarak yansır. Yine eşinden gebelik döneminde pozitif enerji alan kadın gebelik döneminde cinselliğini eşiyle birlikte yaşamaya devam edebilir.
* Kolay orgazm için anne adayına önerilebilecek pozisyonlar var mıdır? Varsa bunları anlatabilir misiniz?
Her kadının uyarılmasının en kolay olduğu pozisyon farklıdır. Çoğu kadın erkeğin üstte olduğu pozisyonda veya kendisinin üstte olduğu pozisyonda daha kolay uyarılır. Gebelikte büyüyen rahim bazı pozisyonların uygulanmasını zor ve hatta sakıncalı hale getirebilir. Bebeğin (yani rahimin) hiçbir şekilde baskıya uğramayacağı ve kadının en iyi uyarılabildiği pozisyonu çiftler beraberce keşfedebilirler.
* Orgazmın bebeğe zararı var mıdır? Örneğin rahim kasılmaları…
Normal bir cinsel ilişki esnasında ve özellikle orgazm oluştuğunda rahimde kısa süreli kasılmalar meydana gelir. Bu kasılmalar gebe olmayan ya da gebeliğin ilk aylarında olan kadın tarafından genellikle hissedilmezler. Ancak rahimin büyümesiyle özellikle ikinci trimesterden (ikinci üç aylık dönemden) itibaren bu kasılmalar anne adayı tarafından belirgin bir şekilde hissedilir.
Bu rahim kasılmaları esnasında bebeğin hareketleri geçici olarak azalır. Normal seyreden bir gebelikte bu kasılmaların bebeğe herhangi bir zararı sözkonusu değildir. Kasılmalar bittikten kısa bir süre sonra genellikle bebek hareketleri artmış bir şekilde yeniden başlar. Bu konuda tecrübesi ya da bilgisi olmayan anne adayında kasılmalar ve bebek hareketlerinin azalması endişe kaynağı olabilir.
* Kimi kadınların hamilelik döneminde, seks yapma arzunun arttığı söyleniyor? Doğru mu? Neden?
Kadınların cinsel yaşamları onların ruh dünaysıyla yakından ilgilidir. Genel olarak söylemek gerekirse özellikle ilk trimesterde kadının gebeliğe adaptasyon sürecinde cinsellik dürtüsü yani libido azalır, ancak gebeliğe adaptasyon gerçekleştiğinde bazen artmış olarak geri döner. Libido artışını bir yandan kadının gebeliğe bakış açısının olumlu olmasının onda yarattığı olumlu ruhsal değişikliklere, öte yandan genital bölgedeki kanlanmanın artmasıyla açıklayabiliriz.
* "Hamilelikte seksin özel bir olay olmasında, hormonların da büyük rolü var. Vajina girişinde kan dolaşımı hızlanır ve o bölge yumuşayarak penisin girişini kolaylaştırır. Birçok hamile kadında klitoris büyür ve uyarılma daha çabuk gerçekleşir.” Bu doğru mu? Doğruysa biraz daha açıklayarak anlatır mısınız?
Kadın orgazmı çoğu kadında klitorisin uyarılmasıyla gerçekleşir. Gerçekten de gebelik başlar başlamaz genital bölgedeki tüm organlarda ve böylece klitoriste kanlanma oldukça artar. Cinsel eylemin başlamasıyla genital bölgenin kayganlaşmasını sağlayan Bartholin bezi ve diğer salgı bezleri de bu kanlanma artışının etkisiyle daha iyi çalışırlar. Bu da cinselliğin iyi yaşanmasına çok önemli katkılarda bulunur.
* “Yapılan araştırmalarda, hamilelik öncesinde (özellikle ilk hamilelik öncesinde) hiç orgazm olmamış bazı kadınların hamilelik sırasında ilk kez orgazm oldukları ortaya çıkmıştır.” Doğru mu? Bunun nedeni nedir?
Bu konuyla ilgili yapılmış çok az çalışma olmsıyla birlikte sonuç oldukça mantıklı. Yine yukarıda anlatacaklarımıza dönecek olursak kadın genital sisteminde cinselliğe etki eden faktörlerin (klitorise giden kanın artması, salgı bezlerinin daha iyi çalışması gibi) olumlu yönde gelişmesi hiç orgazm yaşamamış bir kadının bile orgazm yaşamasını sağlayabilir.
Burada hemen belirtilmesi gereken noktalardan biri erkeğin tutumunun kadın cinselliğine ve orgazmına katkısı. Erkeğin orgazm olması bazen saniyelerde bile gerçekleşebilirken kadının uyarılması ve orgazm olması bazen çok uzun sürebilir. Çoğu erkeğin bu süreyi beklemekte isteksiz olması kadının genel olarak orgazm yaşayamamasının bir nedeni. Gebelikte bu olumlu etkenler kadının orgazm olma süresini de kısalttıklarından kadının daha kolay orgazm olmasına katkıda bulunabilir.
* Orgazm, hangi durumlarda doğum sancısını başlatabilir? Böyle bir durumda ne yapmak gerekir?
Orgazm rahimde kısa süreli kasılmalara neden olabilmektedir. Miyadına ulaşmamış bir rahimde bu kasılmaların doğum sancısına ulaşma olasılığı düşük. Öte yandan erkek orgazmıyla birlikte vajinaya boşalan meninin içinde bulunan prostaglandin adlı maddeler rahimğzının olgunlaşmasına ve kasılmalara duyarlı hale gelmesine neden olabilmektedir. Bu iki faktör miyadına gelmiş bir gebelikte beraberce etki ederek zaten yakında başlayacak olan doğumu tetikleyebilir ve çoğu durumda da öyle olmaktadır.
Bizim cinsel yaşamı bazı durumlarda kısıtlamamızın nedeni işte bu. Çoğul gebelik taşıyan, erken doğum riski yüksek olan, kanaması olan, suyu gelmiş olan anne adaylarında bu iki mekanizma (kadın orgazmının rahimde kasılma yaratması ve erkek orgazmıyla birlikte meniden vajinaya geçen prostaglandin maddeleri) doğum eyleminin başlamasına neden olabilmektedir.
*Ve tabii ki sizin “Bu konuda özellikle belirtilmesi gerekir” dediğiniz diğer noktalar…
Kadınların cinsel yaşamı oldukça karmaşıktır. Anne adaylarının bir kısmı gebelik döneminde kendilerinde ortaya çıkan değişiklikleri (kilo alma, çatlaklar, şişlikler) onların güzelliklerine vurulmuş bir darbe olarak kabul etmektedirler. Eşlerinin tutumu da bu yanlış inancı güçlendirebilmektedir. Öncelikle kabul edilmesi gereken doğum sonrası herşeyin değişeceğidir.
Anne olmak gibi muazzam bir ödülün bir bedeli vardır. Bu bedel anne adayının uygun kilo alması, çatlak önleme stratejilerini uygulaması gibiönlemlerle azaltılabilir, ancak bazı kalıcı değişiklikler mutlaka olacaktır. Eşlerin olumlu tutumu anne adayının bu dönemi mutlu geçirmesine önemli katkılarda bulunacaktır
''Orta Yaş Sendromu''na Dikkat! - Andropoz
Sadece kadınlar değil erkekler de aynaya küsüyor!
''Orta yaş krizi'' olarak adlandırılan dönemlerde erkekler, içine kapanıyor, kıskanç veya öfkeli bir hale geliyor. Uzmanlar özellikle 50 yaş üstü dönemde ortaya çıkan bu sendromda, erkeklerin alışılmamış davranış şekilleri sergilediğini belirtiyorlar.
Erkeklerde ''andropoz'' olarak adlandırılan durumda; ayrıca cinsel arzu ve cinsel fonksiyonlarda, hatta zihinsel fonksiyonlarda da düşüş gözleniyor. Uzmanlar; ''andropoza girmek'' diye bilinen bu durumun menopoza girmek gibi bir dönem olmadığını belirterek, ''androjen eksikliği'' denmesini daha doğru buluyor. Erkekte, 50 yaşından sonra belirginleşen bu durumda, ''orta yaş krizi'' olarak adlandırılan alışılmamış davranış şekilleri dikkati çekiyor.
Araştırmalar, erkekteki orta yaş sendromunda, aşkın depresyondan koruduğunu ve ruh sağlığı üzerinde pozitif etkileri olduğunu ortaya koyuyor. Aşk; kalp hızını artırıyor, kan dolaşımını hızlandırıyor, enerji veriyor ve aşılmaz görülen sorunların üstesinden gelebilme gücü veriyor.
''Orta yaş krizi'' olarak adlandırılan dönemlerde erkekler, içine kapanıyor, kıskanç veya öfkeli bir hale geliyor. Uzmanlar özellikle 50 yaş üstü dönemde ortaya çıkan bu sendromda, erkeklerin alışılmamış davranış şekilleri sergilediğini belirtiyorlar.
Erkeklerde ''andropoz'' olarak adlandırılan durumda; ayrıca cinsel arzu ve cinsel fonksiyonlarda, hatta zihinsel fonksiyonlarda da düşüş gözleniyor. Uzmanlar; ''andropoza girmek'' diye bilinen bu durumun menopoza girmek gibi bir dönem olmadığını belirterek, ''androjen eksikliği'' denmesini daha doğru buluyor. Erkekte, 50 yaşından sonra belirginleşen bu durumda, ''orta yaş krizi'' olarak adlandırılan alışılmamış davranış şekilleri dikkati çekiyor.
Araştırmalar, erkekteki orta yaş sendromunda, aşkın depresyondan koruduğunu ve ruh sağlığı üzerinde pozitif etkileri olduğunu ortaya koyuyor. Aşk; kalp hızını artırıyor, kan dolaşımını hızlandırıyor, enerji veriyor ve aşılmaz görülen sorunların üstesinden gelebilme gücü veriyor.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)